25.08.2014
Kıymalı Patatesli Zeytinyağlı Patlıcan Yemeği
Güzel bir haftadan hepinize kocaman bir merhaba dostlar
Biz yazlık sezonunu hala kapatmış değiliz hafta sonları İstanbul'un sıcak nemli havasından kurtulmak için
Kendimizi Silivrideki yazlığımıza atıyoruz.
Allahtan böyle bir fırsatımız var. İstanbul'un bu nemli havası beni mahvediyor. Nefes alamıyorum desem yeridir.
Bu ara sosyal medyada çok olmayışımın sebebi de mutfağa pek girmeyişim :)
Bu tarifi daha önce instagram hesabımda videolu olarak paylaşmıştım. Dilerseniz oradan bakabilirsiniz.
Akşama ne pişirsem şöyle kolay bir yemek olsun dediğinizde yapacağınız bir lezzet
Denemeniz dileğiyle..
Sosyal medya hesaplarımdan beni takibe alın olur mu anlık iletişim kurabiliriz.
Sevgiyle kalın. Hayırlı Haftalar
Kıymalı Patatesli Zeytinyağlı Patlıcan Yemeği
Malzemeler:
1 adet sogan
150 gr kıyma
3 adet patlıcan
1 adet patates
1 yemek kaşığı salça
1 çay kaşığı tuz
3 yemek kaşığı zeytinyağ
Hazırlanışı:
Tencereye sıvıyağ ekleyip soğan ve kıymayı kavurdum. Üzerine 3 adet patlıcanı alacalı soyup küp küp doğrayıp 10 dk
tuzlu suda beklettikten sonra süzdüğüm patlıcanlarımı ilave ettim.
Üzerine küp küp doğradığım patateslerimi ekledim.
1 yemek kaşığı salça ve tuz ilave edip üzerini geçecek kadar sıcak su ekledim.
Tencerenin kapağını kapatıp pişmeye bıraktım.
Aslında evde domates ve yeşil biber olsaydı onları da ekleyecektim.
Eminim o zaman daha lezzetli olacaktı. Bu defalık böyle olsun dedim.
Dilerseniz karabiber ve pul biberde ekleyebilirsiniz.
Damak tadınıza kalmış afiyet bal olsun.
20.08.2014
Beypazarı Gezimiz
Beypazarı Gidince
Beypazarına hep gitmek isterdim. Gümüş çok severim hele yüzüklere bayılırım. Gidip şöyle değişik güzel yüzükler takılar alasım vardı.
Herkesin bildiği gibi aslında gümüş orada değil dışarıdan gelip işlenen küçücük bir kasaba Beypazarı.
Türkiye'deki havuç üretiminin %60-65 kadarı burada yetiştiriliyormuş.
Alaaddin sokak olarak da bilinen tarihi bir çarşısı var.
Dar bir yokuş boyunca devam eden ve Beypazarı halkının turist ve orayı görmeye gelenlere satış yaptıkları bir yer.
Sokağa ilk girdiğinizde size sattıkları ürünlerden ikram etmeye başlıyorlar. Herkesin çok sevdiği bol tereyağlı Beypazarı kurusu var.
Oraya kadar giderseniz mutlaka almalısınız diyeceğim bir lezzet.
Çay ile enfes oluyor. İsterseniz ufak paketlerde isterseniz kilo olarak da satıyorlar. Biz fırından sıcacık çıkmış olanına denk geldik. Nefisti nefis.
Alaaddin sokak da birkaç yerde yöre halkı kendi yetiştirdiği havuçları hemen sizin gözünüzün önünde soyup katı meyve sıkacağında sıkıp size ikram ediyorlar.
Havuç suyu pek sevmem ama yine de doğal ve güzeldi.
Beypazarı denince birde aklımıza 80 katlı baklavası gelir.
Baklavacının önünden geçerken sordum gerçekten 80 katlı mı dedim. Gelen cevap ilginçti
"Aslında o patent almak için yapılmış bir şey. Şuan bu çarşıda gördüklerinizin hepsi 50-60 katlı " dedi.
Hemen baklavasından ikram etti bize bir dilim istenirse istediğiniz illere de kargo yapılabiliyormuş.
Birçok baklavacı var. Araştırıp en güzel baklavası olan yerden belki sipariş verebilirsiniz.
Benim düşüncem ise ben beğenmedim. Baklayı yedikten sonra resmen boğazım yandı. Üzgünüm.
Çok büyük bir beklenti ile gittiğim bir yerdi Beypazarı beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Yemek yemek için önceden araştırmadan
belediyenin yeri olan Taş mektep isimli mekana girdik.
Tarhana çorbası, Güveç ve ayran sipariş ettik.
Tarhana çorbası bence harikaydı. Güveç için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Beypazarı Güveci daha çok etli pilav gibiydi.
Sosyal medyada paylaşınca bir çok mekan önerisi geldi. Keşke biraz araştırıp gitseydim dedim.
Yaprak sarmasını tattım o ise nefisti. Beypazarı ayrıca sodası ile de ünlüdür. Bilirsiniz Beypazarı sodası vardır.
Bir ara demişlerdi ki soda akan çeşmeler var onları görebilir tadabilirsiniz diye.
Maalesef buda bir efsane hatta fabrikayı gezmek istedik ona bile izin yoktu.
Tabi ki gezilip görülmesi gereken bir yer ama fazla bir beklenti içinde olmayın. :)
Beypazarına nasıl gidilir?
Ankara-İstanbul yolu üzerinde bulunan Sincan-Yenikent yol ayrımından devam edilerek, Yenikent istikametinden Ayaş-Beypazarı yoluna çıkılır.
Beypazarı;Ankara'dan 100 km, İstanbul'dan 320 km uzaklıktadır.
Öğrendiğim kadarı ile Etlik otobüs terminalinden saat başı otobüs ve minibüslerde kalkıyormuş.
Beypazarı'nda "Yaşayan Müze" isimli bir müzeyi ziyaret ettik. Müze için uzunca bir yokuş çıktık. Önce değer mi o kadar uzun yokuş derken içeri
girdiğimde evet gerçekten değdi dedim.
Kapıda çok tatlı bir bayan karşılıyor sizleri özellikle çocukların ilgisini çeksin diye masal kahramanı keloğlandan bahsedip müzenin içerisinde yapılabilecek etkinliklerden bahsediyor.
Rehber eşliğinde her katı gezip detaylar anlatılıyor.
Osmanlı zamanında nasıl bir mimari yapısını olduğunu o dönemlerde nasıl yaşandığına dair hayalinizde canlandırmanızı sağlıyor.
İşte bu müze bence mutlaka görülmesi gereken bir yer..
Beypazarı'ndan çıktıktan sonra rotamızı Zonguldak'a çevirdik. Navigasyona Zonguldak yazdık bize bolu üzerinden bir yer gösterdi.
Bu kısma kadar hiç bir şey yok. Taki bolu dağlarının bir kısmında telefon çekmeyene dek telefon çekmeyince navigasyon da şaşırdı tabi.
Yol o kadar uzadı ki otobanı bulana dek tam 6 saat geçti. Köy yollarında dön dön durduk.
Neymiş efendim bir daha bilmediğin yoldan değil bildiğin yoldan gideceksin.
Neymiş bildiğin yol en kısa yoldur. :)
Başka yol maceralarımda görüşmek dileğiyle
Sevgiyle kalın.
19.08.2014
İyi ki Köyüm var..
İnsanın Memleketi gibisi yok !!!
Tatil için bu sene eşim ve ben anne babalarımızı ziyaret edip. Bu defa benim köyümde vakit geçirmeyi tercih ettik.
Gerçi, beni sosyal medyadan çoğunuz takip ettiniz :)
Bayram ile tatili birleştirince İstanbul'dan çıkıp Zonguldak a varmamız tam 12 saati buldu.
İnanılmaz yorucu bir yolculuk oldu bizim için..
Birde araba ufak bebek olunca malum oğlum yusuf şuanda 18 aylık düşünün geçirdiğimiz o işkence dolu trafiği
Bir ara hatta hadi geri dönelim dediğimiz dahi oldu. Neyse şükür sağ salim Eşimin anne ve babasının yanına Zonguldak a ulaşmıştık.
Öyle ki sahur için dakikalar kala yetiştik.
Kızım Aysu Doğa her sene okullar kapanınca babaannesinin yanına gider ve her Ramazan olduğu gibi yine onunla beraberdi.
Yavrum bizi sahura kadar beklemeye çalışmış ama uykuya yenik düşmüştü.
121 saatlik yolculuk sonunda ertesi gün yusuf yine son enerjisi ile kalktı.
Sağolsun bu defa babaanne ve dedesi özlem gidermek için onlarla ilgilenirken eşim ve ben çook uzun bir aradan sonra ilk defa 12 e kadar uyuduk.
Ay ne güzel bir keyifmiş bu :)
Beni en iyi bebeği ufak olan anne ve babalar anlar :)
Kızımı da alıp ertesi gün arife günü benim memleketim Aksaray Sarıyahşi ye gittik.
Arife günü olmasına rağmen çok trafik yoktu. İftar saatine yakın şükür köyüme ulaştım.
Benim annem ve babam da her yaz tatil ve memleket havası için soluğu köyümüzde alırlar.
Bu defa torunları ile gittiğimizden birde araya azıcık özlem girince çocuklara salıncak bile yapılmıştı.
Anneanneleri (meşhur Gülşen Dudu ) çocuklar gelmeden salıncak yapılacak diye ısrar edince babam da bayağı bir araştırma içerisine girmiş.
İyi yapalım da nasıl derken en sonunda hazırlamış. (Teşekkür ederiz.)
Ertesi gün bayram ya Yusuf paşa tüm ev halkını saat 5 de uyandırdı. Temiz hava demek ki yaradı.
Uyku hiç yok.
Tabi bayram sabahı uyunmaz.
Bayram namazı için Eşim, Babam ve kardeşimi yolculadıktan sonra kahvaltı sofrası hazırladım.
Uzun bir aradan sonra yeniden memleket havası almak çok güzeldi.
Bayram ziyaretleri için dedem anneannem teyzelerim halalarım derken kısacık zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
Köyümün aslında çok daha güzel fotoğraflarını çekmek isterdim. Zaman kısıtlı olunca sadece evimizin etrafını ve birkaç foto paylaşabiliyorum.
İnşallah bir daha gelmeyi nasip eder Rabbim bizlere..
Eşimin anne ve babasının yanında çok kalamadığımızdan bayramdan sonra 2 gün daha köyümde kalıp rotamızı Zonguldak a çevirdik.
Yolumuzun üzerinde Beypazarı var diye son anda oraya da uğramaya karar verip yolculuğumuza başladık.
Devamı gelecek takipte kalın...
Tatil için bu sene eşim ve ben anne babalarımızı ziyaret edip. Bu defa benim köyümde vakit geçirmeyi tercih ettik.
Gerçi, beni sosyal medyadan çoğunuz takip ettiniz :)
Bayram ile tatili birleştirince İstanbul'dan çıkıp Zonguldak a varmamız tam 12 saati buldu.
İnanılmaz yorucu bir yolculuk oldu bizim için..
Birde araba ufak bebek olunca malum oğlum yusuf şuanda 18 aylık düşünün geçirdiğimiz o işkence dolu trafiği
Bir ara hatta hadi geri dönelim dediğimiz dahi oldu. Neyse şükür sağ salim Eşimin anne ve babasının yanına Zonguldak a ulaşmıştık.
Öyle ki sahur için dakikalar kala yetiştik.
Kızım Aysu Doğa her sene okullar kapanınca babaannesinin yanına gider ve her Ramazan olduğu gibi yine onunla beraberdi.
Yavrum bizi sahura kadar beklemeye çalışmış ama uykuya yenik düşmüştü.
121 saatlik yolculuk sonunda ertesi gün yusuf yine son enerjisi ile kalktı.
Sağolsun bu defa babaanne ve dedesi özlem gidermek için onlarla ilgilenirken eşim ve ben çook uzun bir aradan sonra ilk defa 12 e kadar uyuduk.
Ay ne güzel bir keyifmiş bu :)
Beni en iyi bebeği ufak olan anne ve babalar anlar :)
Kızımı da alıp ertesi gün arife günü benim memleketim Aksaray Sarıyahşi ye gittik.
Arife günü olmasına rağmen çok trafik yoktu. İftar saatine yakın şükür köyüme ulaştım.
Benim annem ve babam da her yaz tatil ve memleket havası için soluğu köyümüzde alırlar.
Bu defa torunları ile gittiğimizden birde araya azıcık özlem girince çocuklara salıncak bile yapılmıştı.
Anneanneleri (meşhur Gülşen Dudu ) çocuklar gelmeden salıncak yapılacak diye ısrar edince babam da bayağı bir araştırma içerisine girmiş.
İyi yapalım da nasıl derken en sonunda hazırlamış. (Teşekkür ederiz.)
Babam, Yusuf, Aysu |
Kardeşim Ali, Yusuf , Aysu |
Ertesi gün bayram ya Yusuf paşa tüm ev halkını saat 5 de uyandırdı. Temiz hava demek ki yaradı.
Uyku hiç yok.
Tabi bayram sabahı uyunmaz.
Bayram namazı için Eşim, Babam ve kardeşimi yolculadıktan sonra kahvaltı sofrası hazırladım.
Uzun bir aradan sonra yeniden memleket havası almak çok güzeldi.
Bayram ziyaretleri için dedem anneannem teyzelerim halalarım derken kısacık zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
Bahçemizde kullanmadığımız ufak bir ev.. |
Bahçemiz ve evimiz |
Yusuf ile dedesi üzüm topluyor |
Köyümün aslında çok daha güzel fotoğraflarını çekmek isterdim. Zaman kısıtlı olunca sadece evimizin etrafını ve birkaç foto paylaşabiliyorum.
İnşallah bir daha gelmeyi nasip eder Rabbim bizlere..
Eşimin anne ve babasının yanında çok kalamadığımızdan bayramdan sonra 2 gün daha köyümde kalıp rotamızı Zonguldak a çevirdik.
Yolumuzun üzerinde Beypazarı var diye son anda oraya da uğramaya karar verip yolculuğumuza başladık.
Devamı gelecek takipte kalın...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)